Tanrıverdiden Anayasa yorumu 183
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi Nakliyeciler Kooperatifi’nin vermiş olduğu iftar yemeğinde yeni Anayasa hakkında görüşlerini belirtti. Soma’ya yapılan yatırımlara da değinen Hüseyin Tanrıverdi konuşmasında; “Somamızın çok önemli ihtiyaçları vardı. Filtre ihtiyacı vardı, çok şükür birlikte bu ihtiyacımızı giderdik. Eğitimde ihtiyacımız vardı, Okul açıkları vardı, bunları hayırseverlerimizle de bir arada olarak ortadan kaldırdık. Sağlıkta hizmetlerimizi devam ettiriyoruz. Elbette sosyal alanda hizmetler daha da artarak devam ediyor. Çok şükür şuan Somada ve Manisada en ücra köşede devletin sosyal eline kavuşmayan, buluşmayan kimsemiz kalmadı. Artık bu sebepledir ki ülkemizde nerede bu devlet isyanlarını ve çığlıklarını duymuyoruz. Ve insanlarımız dedelerimizin yaptığı gibi babalarımızın yaptığı gibi Allah Devlete Millete zeval vermesin diyor. İşte Türkiyenin özlediği ve beklediği fotoğraf buydu. Türkiyede devlet millet kaynaşması sorunu vardı, çok şükür devlet millet kaynaşması sağlandı. Devlet milletine, millette devletine güveniyor. Artık tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak diyor. Bu duygularladır ki herkes yöneten, yönetilen en alt bireyden, en üst yöneticisine kadar sorumluluklarını, yükümlülüklerini yerine getiriyor. Sorumluluk ve yükümlülük yerine getirildiği için ülkemiz bir bütün ayağa kalkıyor. Bu süreç böyle devam edecek. Devam ettiği sürece de ülkemiz hak ettiği yere kavuşacak. Dün coğrafi sınırlarımız içerisinde olan yerler bugün maalesef coğrafi sınırlarımız içerisinde değil. Ama yürek coğrafyamız içerisinde, onlara da elimizi uzatacağız, onlara da şefkat ve merhamet duyguları ile yaklaşacağız. Onların da sorumluluklarını üstlenip bu dünyada mutlu ve huzurlu yaşamalarını birlikte temin edeceğiz. Böylesi bir sorumluluğumuzu ve yükümlülüğümüzü yerine getirdiğimiz zaman Türkiye hak ettiği yere ulaşacak. O zirveye ulaştığı zaman elbette Türkiye sadece kendisi için, sadece bölgesi için değil, tüm dünya için ecdadımızın ortaya koyduğu gibi adaleti tecelli ettirmiş ortaya koymuş olacak, adaletin tecelli ettiği yerde elbette barış söz konusu olacaktır. Elbette dünyada savaşlardan söz edilmeyecektir. Şu gün dünyanın bir köşesinde insanlar savaş halinde onların savaşsız hale dönüştürülmesi, barışın sağlanması bizlerin omuzlarımızda sorumluluk duygusu içinde. Böylesi bir düşünce ile böylesi bir hareketle sorumluluklarımızı yerine getirdiğimizde insanımızın mutluluğunu sağlamış olacağız. Bugünlerde gündemimizde yerel gündemimizi de meşgul eden Anayasa konusu. Meclis çalışmalarımızı tamamladık. Sayın Abdullah Gülü Cumhurbaşkanı seçtik ve makama oturttuk. Sayın Gül elbette bu sorumluluğunu bilerek görevlerini yapacaktır. Halkla bütünleşen, köşkü de halkla buluşturan, kapılarını aralayan birisi olacaktır. Sizin içinizden birisi Cumhurbaşkanı oldu. Bir demirci ustasının çocuğunun Cumhurbaşkanı olması demek, artık Türkiyede herkes herşeyin farkına vardı demektir. Bundan sonra Türkiyede yaşayan herkes böylesi bir düşünce içinde olursa Türkiyenin önüne kimse engel olamaz, set çekemez. Anayasaa gelince bundan önceki dönemlerde de Anayasa taslağı öne konulmuştur. 24 anayasası, 61 anayasası, 82 anayasası yürürlüktedir ve yürürlüğe konmuştur. 61 ve 82 anayasası değişik taleplerin ve etkilerin altında yapılmıştır. Biz bu çağdaş dünyada yaşayan insanlar olarak şu an yapımı tasarlanan anayasayı da çağdaş normlar içerisinde yapmalıyız. Demokratik kurallar içerisinde yapmalıyız. Anayasanın temel ayakları demokrasiden güç almalı, demokratik ilkelerle bu anayasa çalışmaları ve sistemi oluşturulmalı. Bu çerçevede bilim kurulunun hazırladığı anayasa taslağı gündemimize düşmüştür. Herkes bu anayasayı yakından takip etmeli ve Anayasada kendisi ile ilgili nasıl bir düzenleme geldiğini gözlemlemeli ve gözlemleri doğrultusunda müsbet ve menfi taleplerini ortaya koymalı. Bu anayasa ne Ak Partinin, ne MHPnin, ne CHPnin nede bir başkasının anayasasıdır. Bu anayasa Türkiye Cumhuriyeti anayasasıdır. Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yaşayan herkesi kapsayan bir anayasadır. Şuan iş başında bulunan Ak Parti iktidarı döneminde bu ortaya kondu, o zaman Ak Partinin anayasasıdır gibi düşünülürse yanlış olur. Anayasa içerisinde de örneğin 170 madde içerisinde 2 maddeye takılıp 168 maddeyi bir tarafa bırakırsanız yine yanlış yapmış olursunuz. Bu anayasa da hiçbir takıntınız olmadan, ön yargıdan uzak, demokratik bir düşünce ve kafa ile yorumlayarak anayasa üzerinde değerlendirmeler yapmalısınız. Anayasalar yapılırken karşılıklı mutabakata dayalı sözleşme usulü ile yapılır. Birde mevcut anayasadaki şartlar doğrultusunda bir çalışma ortaya çıkarırsınız. Bir üçüncü yolu da ikisini birleştirerek halkım mutabakatı ve mevcut anayasa içerisindeki şartlar doğrultusunda düzenleme ile anayasa ortaya çıkarırsınız. Bu ikisini harmanlayan yani halkın uzlaşmasını hemde mevcut anayasa ilkeleri doğrultusunda şartlarla bir anayasal düzenleme inşaallah gerçekleşir. Modern bir anayasa olacak. Biz parlementerler olarak parlementoda bunun mücadelesini vereceğiz. İnanıyorum ki halkımızda bunun mücadelesini verecek. Demokratik anayasada, sivil anayasada, modern anayasada ayaklar ne olacak elbette demokratikleşme olacak, insan hak ve özgürlükleri olacak, hukukun üstünlüğü olacak. Özellikle insan odak alınacak, insanın odak alındığı anayasal sistem kurulduğunda görülecek ki, demokrasi yerleşmiş, kökleşmiş, genişlemiş bir şekilde Türkiyede yer bulmuş olacaktır. Bu anayasa çalışmaları sürdürülürken biz milletvekilleri elbette sorumluluklarımızı yükümlülüklerimizi bilerek hareket edeceğiz. Ancak sizlerin katkıları, sizlerin katılımları, sizlerin demokratik refleksini ortaya koyması bizim için önem arz etmektedir. Bu çerçevede şimdiden hepinizi bu demokratik reflekse davet ediyorum.
Kurtuluş Gazetesi
Hafit UYAR
Haber Galerisi
